The Wheel of Time

There must be a difference in what you saw… depending on whether you sought adventure or had it forced on you. Macerayı aradığınıza ya da buna zorlandığınıza bağlı olarak, olayları nasıl gördüğünüz konusunda fark olmalıydı. -Robert Jordan, The Eye of the World / Dünyanın Gözü Çeviren: Niran Elçi

Düşünce ile pratik arasındaki bu bariz ayrılık

Excerpt below is from Hegel & Haiti by Susan Buck-Morss Çeviren: Erkal Ünal By the eighteenth century, slavery had become the root metaphor of Western political philosophy, connoting everything that was evil about power relations.  Freedom, its conceptual antithesis, was considered by Enlightenment thinkers as the highest and universal political value.  Yet this political metaphorContinue reading “Düşünce ile pratik arasındaki bu bariz ayrılık”

When publishers make strange title translation choices

O anda duyuyor sesi.  Arnavut kaldırımında yankılanan adımlar.  Emin olamıyor onca gürültünün arasında.  Evet, ayak sesleri.  Yoksa kendi adımlar mı?  Hızını düşürmeden kulak kesiliyor.  Sokağı, karanlığı, geceyi dinliyor.  Ömürlerini çoktan doldurmuş bu evlerin, çürümüş mezar taşlarını andıran duvarlarında yankılanan ayak seslerini.  Temkinli, dikkatli, sinsi biri tarafından atılan adımların tekinsiz seslerini.  Evet, biri var arkasında.  GölgesiniContinue reading “When publishers make strange title translation choices”

Bir küçük düşünsel çatlamaya yol

Arapça kökenli “hüzün” kelimesi Kuran’da bugün Türkçede kullanılana yakın bir anlamda iki ayette, ayrıca “hazen” şekilde üç ayette daha geçiyor.  Hazreti Muhammed’in karısı Hatice ile amcası Ebu Talip’in öldüğü yıl için “senetül hüzn” (hüzün yılı) denmesi, kelimenin ruhsal tarafı ağır basan bir kayıptan kaynaklanan bir duyguyu anlattığını kanıtlıyor.  Okudukları, kelimenin bir kayıpla, onun yarattığı ruhsalContinue reading “Bir küçük düşünsel çatlamaya yol”

Deck passengers

Büyük İnsanlik by Nazım Hikmet The Great Humanity The great humanity travels as deck passengers by ship By train in third class By foot on the roads Great humanity. Büyük insanlık gemide güverte yolcusutirende üçüncü mevkişosede yayanbüyük insanlık. The great humanity goes to work at age eight Marries at twenty Dies at forty Great humanity. BüyükContinue reading “Deck passengers”

Stalactite – Damlataşı

Stalactite – Damlataşı by Karin Karakaşlı Should tears grow larger Will they form stalactites? You know, like in caves where for fifteen years Drip drip flowing and freezing Freezing mid-flow Gözyaşını büyütüncedamlataşı olur mu?Hani şu mağarada on beş yıldamla damla akıp donanDonup akan You’d be surprised by how stone lives I once saw a stone’sContinue reading “Stalactite – Damlataşı”

Civilian

Civilian by Karin Karakaşlı They won’t look like much, no matter what you do School skirts If you roll them up at the waist Or take them in They’re still that same mousey gray Ne etsen bir şeye benzemez okul etekleriÜstten kıvırdığında da daralttığında da değişmez Hep o aynı faremsi gri You know what it is to tryContinue reading “Civilian”

Keep your ontological distance

Ontological Distance by Karin Karakaşlı When you see me, take a step back Let’s keep our ontological distance Could be that you’ll find yourself overwhelmed By the truth of your soul And won’t be able to get past the feeling In fact, in order to have a pretext, You really always need distance To makeContinue reading “Keep your ontological distance”

Science is a candle in the dark

We wait for light, but behold darkness. ISAIAH 59:9 Işığı bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz.  İŞAYA 59:9 It is better to light one candle than to curse the darkness. ADAGE Karanlığı lanetlemektense, bir mum yakmalıyız.  ÖZDEYİŞ  All our science, measured against reality, is primitive and childlike — and yet it is the most precious thing weContinue reading “Science is a candle in the dark”

Gökyüzü bulut bulut uyanıyordu

Mornings of Jasmine / Yaseminlerin Sabahı by Şükrü Erbaş Cloud by cloud the heavens awoke From god’s great solitude Trees clustered in single chorus in the mouth of birds In the moon’s hazy sentence, houses became illegible letters From the scent of jasmines came a light in the streets I went to sit in theContinue reading “Gökyüzü bulut bulut uyanıyordu”